Yazılar

İCRA TAKİBİ VE İCRA TAKİBİNE İTİRAZ

 Toplum içinde insanlar birçok hukuki ilişkiye girerler bunlardan biri de alacak ve borç ilişkisidir. Borç vadesinde ifa edilirse herhangi bir problem söz konusu olmayacaktır; ancak borç vadesinde ödenmezse alacaklının icra takibi başlatması gerekmektedir. İcra takibi; alacaklının borçludan alacağını devlet gücünü kullanmak suretiyle tahsil etmek için İcra Müdürlüğü nezdinde başlatmış olduğu hukuki işlem olarak tanımlanabilir.

 

İcra takibi; ilamlı olarak yani bir mahkeme kararına ya da kanunca ilam mahiyetinde sayılan bir belgeye müstenit olarak açılacağı gibi herhangi bir mahkeme kararına dayanmaksızın ilamsız da başlatılabilir.

 

İlamlı icra takibinde borçlunun ilamda yazılı borcu 7 gün içinde ödemesi ihtar olunur. Borçlu icra emrinde yazılı süre içinde borcunu yerine getirmezse ilamı temyiz etmesi icrayı durdurmayacağından, icranın durdurulması için Yargıtay’dan icranın geri bırakılması kararı getirmek zorundadır. Bunun için borçlu öncelikle, Yargıtay’dan icranın geri bırakılması kararı getirinceye kadar, icra dairesinden süre istemelidir.

 

İLAMSIZ İCRA TAKİBİNE İTİRAZ

İ.İ.K’nın 62. Maddesi uyarınca icra takibine itiraz etmek isteyen borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazını icra dairesine dilekçe ile bildirir.

Borçlunun yapacağı itiraz borcun tamamına yönelik olabileceği gibi borcun bir kısmına itiraz şeklinde de olabilir. Kısmi itirazda bulunan borçlu itiraz etiği miktarı açıkça belirtmelidir.

Borçlu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine de itiraz edebilir. Kural olarak ilamsız icra takiplerinde yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. (İlamlı icralar ülke sınırları içinde herhangi bir icra dairesinde takibe konu olabilmektedir.)

Borçlu ayrıca imzaya da itiraz edebilir. İlamsız icra takiplerinde dayanak olarak borçlunun imzasını içeren bir belgenin varlığı halinde, borçlu ayrıca ve açıkça imzaya itiraz etmezse senet borçludan sadır sayılacaktır.

İlamsız icra takiplerinde borçlu; borca (tamamına ya da bir kısmına), icra dairesinin yetkisine ve imzaya itiraz edebilir. İtiraz bu hususlar dışında bir şekle ya da nedene bağlı değildir. Yani itirazın geçerliliği için borçlunun itiraz gerekçelerini itiraz dilekçesinde belirtme zorunluluğu kural olarak bulunmamaktadır.

İtiraz takibin başlatıldığı icra dairesine yapılabileceği gibi, masrafı ödenmek suretiyle başka icra dairesi vasıtasıyla da yapılabilmektedir.

Yapılan bu itiraz borçlu hakkında yapılan icra takibini durduracaktır ve takibin kesinleşmesinin önüne geçecektir. Bu anlamda alacaklının takibinde haksız olduğunu düşünen borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük süreyi kaçırmamalıdır.

İstanbul – Gaziosmanpaşa bölgesinde yer alan Deva Hukuk Bürosu dava takibi ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. 

Deva Hukuk Bürosu / +90 (212) 537 90 33

Av. Ramazan ALAS / +90 (535) 914 87 10