Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Aynen Taksim Kararı
Ortaklığın giderilmesi (İzale-i Şuyu) davalarında mahkeme tarafından iki tür karar verilmektedir :
- Aynen Taksim Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu)
- Satış Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu)
Bu yazıda ortaklığın giderilmesi davaları yönünden şu soruların cevaplarını bulabileceksiniz :
Aynen taksim kararı verilebilmesi için paydaşlar anlaşmalı mıdır?
Aynen taksim kararı için tek paydaşın talebi yeterli midir?
Aynen Taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi için şartlar nelerdir?
Aynen Taksim Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu)
Türk Medeni Kanunu
Madde 699 - Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.
Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.
Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.
Ortaklığın giderilmesi davasında Türk Medeni Kanunu 699. madde uyarınca paydaşlardan herhangi birinin istemi var ise hakim tarafından aynen taksimin mümkün olup olmadığı incelenecektir.
Alınacak bilirkişi raporunda dava konusu malın bölünmesi mümkün ve bölünecek değerlerin birbirine denk düşeceği tespit edilir ise aynen taksim yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilebilecektir.
Aynen taksim kararı verilmesi halinde taşınmaz açık arttırma ile satılmayacak, paydaşlar arasında paylaştırılacaktır.
Aynen taksim kararı verilebilmesi için paydaşların ittifakını aramaya gerek yoktur.
Bir paydaşın dahi aynen taksim talebinde bulunması aynen taksim yönünde karar verilmesi için yeterlidir.
Elbette dava konusu malın aynen taksime elverişli olduğunun bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi şartı ile.
Aşağıda konuya dair emsal nitelikte Yargıtay ilamı yer almaktadır.
T.C.
YARGITAY
ALTINCI HUKUK DAİRESİ
Esas | : 1999/6621 |
Karar | : 1999/7203 |
Tarih | : 30.09.1999 |
- ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
- SATIŞ KARARI
- TAKSİM DAVASI
(743 s. MK. m. 627, 628)
ÖZET : Taksim davalarında esas olan taşınmazın taksimi suretiyle ortaklığın giderilmesidir. Olayda da ilk istek taksim olmuş ve bu şekilde ortaklığın giderilmesinin mümkün bulunduğu saptanmıştır. Taksim konusunda paydaşların ittifakını aramaya gerek bulunmadığından, taksim yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi hatalıdır.
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava bir parça taşınmaz ortaklığının giderilmesi istemidir. Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Daha önce dava konusu parsel ile ilgili olarak verilen satış suretiyle ortaklığın giderilmesi kararı davalı vekilinin temyizi üzerine dairemizce bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuş sonuç olarak yine satış kararı verilmiştir. Bozma kararı üzerine gerekli inceleme yapılmış, taşınmazın taksiminin mümkün olduğu bilirkişi raporu ile belirlenmiş ve onay mahkemece de bu durum tasdik edilmiştir. Mahkemece bu belirlemeye rağmen taraflar arasında taksim konusunda ittifak bulunmadığından bahisle satış kararı verilmiştir.
Taksim davalarında esas olan taşınmazın taksimi suretiyle ortaklığın giderilmesidir. Davada da ilk istek taksim oldu ve bu şekilde ortaklığın giderilmesinin mümkün bulunduğu saptanmıştır. Taksim konusunda paydaşların ittifakını aramaya gerek bulunmadığından taksim yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi hatalıdır.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.9.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.